2 Aralık 2016 Cuma

Kahvenin Hikâyesi

Nereden çıktı bu kahve denen şey?

Kahve kelimesinin değişik bir yolculuğu var. Arapçada "qahwa" kelimesi hem "şarap" hem de "kahve" anlamına gelir. Bizim dilimize de kahve kelimesi Arapça "qahwa"dan geçmiştir.

Bizim dilimizdeki kahve kelimesi de, ilginçtir, İtalyancaya "caffè" olarak geçmiştir ve İtalyancadan da İngilizceye "coffee" olarak geçmiştir. Yani qahwa-kahve-caffè-coffee şeklinde bir zincir söz konusu. 

Kahvenin nasıl ortaya çıktığıyla, nasıl bulunduğuyla ve kimin bulduğuyla ilgili çeşitli efsaneler mevcut. Fakat en ünlü iki tanesi şu şekilde:

1) İsminin çeşitli kaynaklarda "Kaldi" olduğu yazan Etiyopyalı bir çoban buldu.
2) Şâzelî-Şadhili(Shaikh ash-Shadhili) isimli, Yemenli bir tasavvuf üstadı Etiyopya'da gezinirken buldu.

Kahveyi kimin keşfettiğiyle ilgili en ünlü iki efsane bunlar. Fakat nasıl bulunduğuyla ilgili bir görüş birliği var: kahveyi bulan kişi, bu meyveyi yiyen keçilerin davranışının değiştiğini, daha bir hareketli, canlı hale geldiğini gözlemledi. Daha sonra da bu meyveyi kendisi de tattı ve içindeki kafeinin verdiği etkiyle kendini canlı hissetti ve böylece kahve insanoğlu tarafından bulunmuş oldu.

Ben birinci efsaneye inanıyorum. Kaldi isimli bir çoban keçilerini otlatırken kahveden yediklerini ve onların davranışlarının değiştiğini gördü ve kendisi de denedi.

Kahvenin bulunduğu yerin Etiyopya'da o zamanlar "Kaffa Krallığı" isimli yer olduğu söyleniyor. Fakat gariptir ki, Etiyopya dilinde, yani Amharicede kahve "bunn" veya "bunna" şeklinde söyleniyor. 

Kahve nerelerde yetişir? Ne çeşitleri vardır?

Kahve tropikal iklimlerde yetişen bir meyvedir. Dolayısıyla Türkiye'de kahve yetişmez. Türk kahvesi denilen şey, bir "hazırlanış" biçimidir, bir "kahve çekirdeği" değildir.

En bilinen kahve tipi "Arabica"dır. Arabica çeşit kahve, Etiyopya'daki Kaffa bölgesinde yabanî olarak yetişir ve ilk keşfedilen kahve çeşidi de budur.

Arabica dışında diğer kahve çeşitleri:

- Robusta (Aynı zamanda "Canephora" da deniyor)
- Liberica
- Esliaca
- Laurentina

Robusta, liberica, laurentina ve esliaca çeşidi kahveler Afrika'nın diğer ülkelerinde yabanî olarak yetişir. 

Peki bu çeşitlerin özelliği nedir ondan bahsedeyim.

Arabica çeşit kahve en kaliteli kahve çeşididir. Yetiştirilmesi zordur. İklim şartları konusunda çok seçicidir. Yetiştirildiği irtifa bile çok önemlidir. Dolayısıyla Arabica kahve, yetiştirilmesi çok zahmetli bir kahve çeşididir.

Robusta ise Arabica'ya göre alt sınıf kahvedir. Robusta çeşit kahve, Arabica'ya oranla yaklaşık 3 kat daha fazla kafein içerir ve sağlıksızdır. Ayrıca tat olarak da %99 oranla Arabica'nın gerisinde kalır. Fakat yetiştirilmesi kolaydır. İrtifa ve iklim şartları konusunda çok seçici değildir. Hatta ve hatta zorlarsanız Türkiye'de ev balkonunda bile Robusta çeşit kahve yetiştirebilirsiniz. Tadı berbat olur, orası ayrı mesele.

Kahvenin içerisindeki kafein, doğal bir böcek ilacıdır. Dolayısıyla kahve bitkisi yetiştiren çiftçiler bitkileri ilaçlamaz. Kahve bitkisi böceklenmez. Bu yüzden eğer bir kahve çekirdeği çok kötü kalitedeyse, ya onu yetiştiren çiftçi çok tembeldir ya da tropikal iklim dışında yetiştirilmiştir.

Liberica, esliaca ve laurentina çeşidi kahveler neredeyse hiç yetiştirilmez. Çok çok azdır bunların yetiştiriciliği.

Dünyanın en pahalı kahvesi

Dünyanın en pahalı kahvesi Robusta çeşidi bir kahvedir. Şaşırtıcı değil mi?

Bu kahveye "Kopi Luwak" kahvesi denir. Bu kahve şöyle elde ediliyor;

Endonezya'da yaşayan "Mis Kedisi" isimli, kedi olmayan fakat kediye benzeyen bir hayvan var. Bu hayvan kahve meyvesini olduğu gibi yutuyor. Hayvanın vücudunda kahve meyvesi sindiriliyor fakat çekirdeği sindirilmiyor. Hayvan boşaltım yaptığında, çekirdek olduğu gibi dışkısında çıkıyor. Fakat bu çekirdek hayvanın vücudunda çeşitli enzimler sayesinde bambaşka bir özellik kazanıyor.

Hayvanın dışkısından bu kahve çekirdekleri ayıklanıyor, temizleniyor ve ortaya dünyanın en pahalı kahvesi "Kopi Luwak" çıkıyor.

Bu kahve o kadar pahalı bir kahvedir ki, uyduruk versiyonlarının bile 100 gramı yaklaşık 400-500 liraya denk gelir. Fakat bu kahve dünyadaki çoğu ülkede satılmaz, satışı yasaktır.

Çünkü günümüzde bu mis kedisi denen hayvanlar kafeslere kapatılıyor ve aç bırakılıyor. Aç bırakıldıktan sonra da yemeleri için sadece kahve meyvesi konuluyor önlerine. Yani bu hayvanlar bir nevi kahve makinesi olarak kullanılıyorlar. Dolayısıyla hayvan hakları sebebiyle bu kahvenin çoğu ülkede satışı yasak. Türkiye de bu ülkeler arasında. Türkiye'de Kopi Luwak kahvesini bulamazsınız, ancak yurt dışından getirtebilirsiniz.

Kopi Luwak kahvesinin bardağı en az 60-70 liradan satılır yurt dışında. Kalitelerinin bir bardağı 150 doları bile bulabiliyormuş.

Son olarak da, "aaa bu hayvan pisliği iğrenç ben içmem o kahveyi" demeyi saçma buluyorum. Hayvanın bağırsağını yiyen bir milletiz. Defalarca temizlenmiş, hijyenik bir kahveye sırf hayvan dışkısından ayıklanıyor diye laf edip de üzerine kokoreç yemek komik bana kalırsa.

Ben Kopi Luwak'ı hiç denemedim, deneyeceğimi de pek zannetmiyorum. İğrendiğimden değil, bir bardak kahveye 60 lira vermek istemediğimden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder